gör

Tabiat parkları, nehirleri, derin kanyonları, uçsuz bucaksız ormanları, mağaraları, mis kokulu çiçekleri, yaban hayatı ile doğaseverlerin gözdesi olan Karabük, doğanın sunduğu bu güzelliklerin yanı sıra koruma altına alınan geçmişi 17.yy’a uzanan tarihi Safranbolu evleriyle, çarşılarıyla, mutfağıyla Karadeniz’in en merak edilen yerlerinden biridir.

Ülkemizin en güzel ormanlarına sahip Yenice, Hadrianopolis kalıntılarına sahip Eskipazar, doğa zengini Ovacık ve Eflani ilçeleri, Karabük’ün tüm ülke ve dünyaya adını duyurmasını sağlamıştır. İl merkezindeki Bulak Köyü’nde bulunan Bulak Mağarası, Safranbolu’daki Hızar Mağarası, dünya mağaralar literatürüne girmiş doğal yapılardır. Sorgun Yaylası, Avdan Yaylası, Boduroğlu Yaylası, Keltepe, Uluyayla, Sarıçiçek Yaylası doğa sporları, atlı yürüyüşler, çadırlı kamp ve tırmanma, gezi ve turizm etkinliklerine olanak sağlamaktadır.

Safranbolu

Karabük il merkezinin 8 km kuzeyinde bulunan Safranbolu 1975 yılından bu yana koruma altındadır ve 1994 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. İsmini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alan 18. ve 19. yy sivil Osmanlı mimarisinin en seçkin örneklerine sahip olan Safranbolu bütün insanlığın ortak değeri sayılmaktadır. Tarihi şehir dokusunun tipik örnekleri olan kale, hamamlar, çarşılar, hanlar, camiler, hükümet konağı, özgün ve sivil mimari yapılar Safranbolu’da ziyaretçilerin büyük ilgisini çekmektedir. Her bir sokağı ve her bir köşesi ile adeta bir müze kenttir.

Safranbolu Hıdırlık Tepesi   

Safranbolu’ya ilk gelen Türklerin konuşlandığı,  yağmur duası ile Hıdırellez kutlamaları yapmış olduğu önemli bir mekandır. Safranbolu’ya gelenlere ilk olarak Hıdırlık Tepesi’nden tüm şehri görmeleri tavsiye edilmektedir.

Safranbolu Evleri 

17.yy’ı büyük bir mimari gelişim içinde yaşayan Safranbolu 18. yy’da da gelişimini devam ettirmiştir. Safranbolu’daki tarihi yapıların etrafını saran Safranbolu evleri ilçe merkezinde 18. ve 19.yy. ile 20.yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000 geleneksel Türk evinden oluşmaktadır. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Evler Safranbolu´nun iki ayrı kesiminde gruplanmış durumdadır. Birincisi “Şehir” diye bilinen ve kışlık olarak kullanılan kesim, ikincisi “Bağlar” diye bilinen ve yazlık olarak kullanılan kesimdir. Safranbolu evleri Osmanlı sivil mimarisinin günümüze kalan en güzel örnekleridir. Koruma altındaki konaklar restoran ve konaklama hizmeti vermektedir.

Safranbolu Kent Tarihi Müzesi

1904-1906 yıllarında inşa edilmiştir. 1976 yılında çıkan bir yangında hasar görmüş ancak sonrasında restore edilerek 2006 itibariyle Kent Tarihi Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Kent Tarihi Müzesi, kentin kültürel, tarihsel, sosyal zenginliğini tanıtmak ve gösterebilmek amacıyla Safranbolu ile ilgili her türlü bilgi, belge, eşya, görsel malzeme, ses ve görüntü kayıtlarını bünyesinde bulundurmak, bu verilere dayalı geçici ve sürekli sergiler düzenlemek amacıyla kurulmuş kültür birimidir.

Safranbolu Yemeniciler Arastası

Safranbolu Arasta Sokağı’nda bulunan, Safranbolu Yemeniciler Çarşısı, bölgenin eski bir tarihe sahip, en gezilesi yerlerinden biridir. Birbirine bitişik ahşap dükkanlardan oluşan çarşıda tam 48 dükkan bulunmaktadır. Çarşıda yöreye özgü el sanatları ve hediyelik eşyalar görülüp alışveriş yapmanın yanı sıra çeşitli kafelerinde dinlenme imkânı da vardır.

Saat Kulesi

Safranbolu Saat Kulesi 18.yy’da yapılmış olup, kulenin içerisindeki saat dönemin sadrazamı tarafından İngiltere’den getirtilmiştir.

Safranbolu Cinci Hanı ve Hamamı

Tarihi 1645 yılına dayanan 63 odalı Cinci Hanı ve Cinci Hamamı kentin tarihi dokusunun en önemli yapılarındandır. Turizme yönelik hizmet veren hamamda Türk hamam kültürü en güzel şekilde yaşatılmaktadır. Cinci Hamamı kadın/erkek olarak ayrı bölümlerden oluşmakta olup her iki bölümün mimarisi  de aynıdır.

Türk Kahvesi Müzesi

2013 yılında UNESCO tarafından kültürel miras listesine alınan Türk kahvesinin geçmişten günümüze ulaşan ekipmanlarını, 40 yıllık hatırın asırları aşan hikayelerle anlatıldığı müzedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kahve içtiği fincanı, asırlık değirmenleri, ilk günkü gibi kahve kokan dibek ve cezveleri, üstü örtülmüş, saklı kalmış kahveleri ve Türk kahve kültürüne ışık tutan en özel eserleri Safranbolu Türk Kahve Müzesi’nde görebilirsiniz.

Demirciler Çarşısı

Safranbolu Eski Çarşı’nın içinde yer alan Demirciler Çarşısı eski Osmanlı çarşısı görünümünü korumaktadır. Fotoğraf çekmek için ideal olan çarşıda ve bakır   mutfak malzemeleri dikkat çekicidir.

Köprülü Mehmet Paşa Cami

Osmanlı döneminin önemli devlet adamlarından biri olan Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılan caminin tarihi 1661/1662 yıllarına dayanmaktadır.

Güneş Saati

Köprülü Mehmet Paşa Cami’nin avlusundadır. Etrafı demir parmaklıklı muhafaza içindedir ve taş bir kaide üzerine oturtulmuştur. Arapça rakamlarla günün saatini gösterir. Onar dakikalık zaman dilimlerine ayrılmıştır. Mermere çakılı pirinç saçtan bir üçgen üzerinde yansıyan güneş ışığının gölge düşümüyle saati doğru olarak okumak mümkündür.

İzzet Mehmet Paşa Cami

1796 yılında yaptırılmıştır. İstanbul’daki Nuruosmaniye Cami’nin küçük bir modeli sayılabilecek cami; kütüphane, abdesthane, iki çeşme ve vakıf dükkanları ile küçük bir külliyeden oluşmaktadır. Tamamı kesme taş kullanılarak inşa edilen cami Osmanlı taş işçiliğinin güzel örneklerindendir.

Safranbolu Yörük Köyü

Safranbolu’ya 11 km uzaklıktaki bu “Müze Köy”e Safranbolu – Kastamonu karayolu üzerinden gidilmektedir. Kültür Bakanlığı tarafından 1997 yılında gerçek bir Türkmen köyü oluşu ve tarihi yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alınmıştır. Safranbolu’nun küçük bir maketidir. 93 tescilli eser bulunmaktadır. Geçmişi 16.yüzyıla dayanmaktadır.

Bulak Mencilis Mağarası

Safranbolu merkezine yaklaşık 8 km mesafede Bulak Köyü sınırları içerisinde yer alır. 6050 m uzunlukla Türkiye’nin en uzun 4. mağarası olan mağaranın yalnızca ilk 400 metresi ziyarete açık olup bünyesinde bulundurduğu dikitler, sarkıtlar, travertenler, göletler ve yer altı su kaynağı ile bir tabiat harikasıdır. İki milyon yıldan beri gelişim gösterdiği düşünülen ve sahip olduğu canlı ve cansız varlıklarıyla büyük bir ekosistem oluşturan Bulak Mağarası 3 kattan oluşmaktadır ve tarihi dönemlerde insanlar tarafından iskan edildiğini gösteren duvar kalıntılarının bulunduğu giriş kısmı herkes tarafından gezilmeye uygundur. Daha derin yerleri ise özel donanım gerektirmektedir.

Ziyaretçiler, girişin ardından dar bir bölümden geçerek ulaştıkları ana galeriye girdiklerinde mağaraya özgü muhteşem görüntü ile karşı karşıya kalırlar. Mağaranın ilerleyen bölümlerinde mağara içerisinde yer alan su kaynağı, yer yer 10-15 m'lik yükseklikten düşerek şelale oluşturduktan sonra sifon yaparak yer altında kaybolmaktadır.

Eskipazar Hadrianapolis

Eskipazar’da yaşayan ilk halkın Proto-Hititler olduğu kabul edilmektedir. Küçük Asya (Asia Minor) kavimlerinden olan Proto-Hititler, Anadolu’ya gelerek Hisarlar eteğinde şehir krallıkları kurarak ilk siyasi hayatı Anadolu’da başlatmışlardır. Eskipazar’ın antik devirde adı, Hadrianopolis olarak geçmektedir. Şimdiki Eskipazar yakınlarında Hadrianopolis Antik Kenti’nin kalıntıları vardır. Bunların içinde mahzenler, saray merdiveni kalıntıları ve hamam harabeleri mevcuttur. M.Ö. 63 yılında buraya Romalılar hakim olmuştur. Hadrianapolis, Paflagonyalılar ve Romalılar devrinde önemli merkezlerden biridir.

Ulu Cami (Aya Stefanos Kilisesi)

Ulu Cami (Aya Stefanos Kilisesi); Karabük’ün Safranbolu İlçesi, Kıranköy Mahallesi, Ulu Cami Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.  Hagios Stephanos Kilisesi’nin özgün ismine ve yapım tarihine ilişkin, günümüze gelebilmiş üç inşa kitabesi bulunmaktadır. Günümüzde yapının batısında giriş kapısının üstünde üç kitabe yer almaktadır. Kitabelerden ikisi aynıdır ve M.S. 515 tarihini vermektedir. Tek farkları birinin büyük harflerle (kuzey kitabe), diğerinin küçük harflerle (güney kitabe) yazılmış olmasıdır.

Eskipazar Kaya Mezarları

Eskipazar ilçe merkezinin batısında bulunan Hadrianopolis (Viranşehir) harabeleri içinde ve çevresinde yer alır. Roma Devri’ne ait olduğu, bulunan kitabelerden anlaşılmaktadır.

Ovacık Kaya Mezarları

Gerdek Boğazı kaya mezarları, Soğanlı Çayı vadisinde bulunan Pürçükören Köyü Karakoyunlu Mahallesi’ndedir. Mezarların 7. yüzyıla ve daha eskilere dayandığı tahmin edilmektedir. Mezarın genel görünümünde üçgen alınlıklar içi içe dikdörtgenler kullanılmış ve ağaç mimarisi taklit edilmiştir. Sütun başlıkları hurma yaprağı ile süslü olup doğu mimarisinin etkisi görülür.

Karain Kaya Mezarı, Pürçükören Köyü Karakoyunlu Mahallesi’nin güneybatısında kayalara oyulmuş dört odadan meydana gelmiştir. Kayadibi Mağarası, Karakoyunlu Mahallesi’nin doğu kısmında kaya içine oyularak yapılmıştır. At nalı biçiminde girişi olan mezar odasında arslan başları bulunmuştur.

Hacılarobası Kaya Mezarları Sit Alanları

Safranbolu-Kastamonu karayolu üzerinde bulunan Gündoğan, Üçbölük, Hacılarobası ve Çavuşlar köyleri çevresinde Roma dönemine ait pek çok kaya mezarı bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden 4´ü Hacılarobası köyünde, 5´i Üçbölük köyünde bulunmaktadır. Hacılarobası köyü kaya mezarlarının bulunduğu alan 1. derece sit alanıdır. Safranbolu’nun eski tarihi ile ilgili olarak bugün halen mevcut olan eserler; höyükler, kaya mezarları, kabartmalardır. Hacılarobası köyünde İnkaya kaya mezarları, Akveren ve Yörük köyleri arasında kalan Horozini kaya mezarları ve taşları bulunmaktadır.